Aşık Mahsuni Şerif Kimdir? Aslen Nereli İşte Hayatı ve Albümleri

Aşık Mahsuni Şerif Kimdir? Aslen Nereli İşte Hayatı ve Albümleri
  • 0
  • 1732
  • 13 Ağustos 2024
  • 1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
    Loading...
  • +
  • -

Âşık Mahzuni Şerif, Türk halk müziğinin en etkili ve üretken ozanlarından biridir. 17 Kasım 1940’ta (bazı kaynaklara göre 1938) Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesine bağlı Berçenek köyünde doğdu. Asıl adı Şerif Cırık’tır. Alevi Türkmen bir ailenin çocuğu olan Mahzuni, Elbistan’ın Alembey köyünde ilkokula başladı, ancak maddi zorluklar nedeniyle eğitimini yarıda bıraktı. Çocukluğunda çobanlık yaptı ve bu dönemde bağlamayla tanıştı. Dedesi ve köy âşıklarından saz çalmayı öğrendi; 1950’lerde Âşık Fezali gibi ustaların etkisinde kalarak ozanlık geleneğine adım attı.

1955’te Mersin’de Astsubay Okulu’na kaydoldu, ancak siyasi görüşleri nedeniyle 1959’da ordudan ihraç edildi. Ardından Ankara’ya giderek halk müziğiyle profesyonel olarak ilgilenmeye başladı. 1961’de ilk plağı “İşte Gidiyorum Çeşmi Siyahım” ile tanındı. Bu dönemde “Mahzuni Şerif” mahlasını kullanmaya başladı; “Mahzuni” hüznü, “Şerif” ise soyadını temsil ediyordu. 1964’te “Katil Amerika” plağıyla siyasi duruşunu netleştirdi ve halk arasında ün kazandı.

Mahzuni’nin eserleri, toplumsal adaletsizlik, yoksulluk, emek, sevda ve Alevi-Bektaşi felsefesi gibi temaları işler. “Dom Dom Kurşunu”, “Yuh Yuh”, “Erim Erim Eriyesin”, “Che Guevara” ve “Bilmem Ağıt mıdır” gibi türküleri, hem duygusal hem de protest bir çizgide yankı buldu. 500’den fazla şiir ve bestesiyle Türk halk müziğine zengin bir miras bıraktı. Bağlamada kendine özgü bir tarz geliştirdi; uzun havaları ve deyişleriyle tanındı.

Hayatı boyunca baskı ve sansürle karşılaştı. 12 Mart 1971 Muhtırası sonrası hapse girdi; 1980 darbesiyle eserleri yasaklandı, vatandaşlıktan çıkarıldı ve işkence gördü. Toplamda 8 yılını cezaevlerinde geçirdi. Buna rağmen üretkenliğinden vazgeçmedi; “Sarhoş” ve “Fadimem” gibi eserlerini hapiste yazdı. 1973’te “Erim Erim Eriyesin” plağıyla Altın Plak ödülü kazandı, ancak ödülü siyasi nedenlerle geri alındı.

Mahzuni, dört kez evlendi ve sekiz çocuğu oldu. İlk eşi İtalyan kökenli Sovina’dan boşandıktan sonra Fatma Hanım’la evlendi; bu evlilikten “Sarı Kız” türküsüne ilham olan kızı doğdu. Üçüncü eşi Gazel Hanım’la uzun yıllar geçirdi; son eşi Fikret Hanım’la ise hayatının son dönemlerini yaşadı. 1997’de Almanya’da geçirdiği kalp krizi sonrası felç kaldı, ancak müziğe devam etti.
17 Mayıs 2002’de, 61 yaşında, Köln’de kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Cenazesi Hacı Bektaş Veli Dergâhı’na defnedildi. Ölümünden sonra “Son Cephem” ve “Pir Sultan Abdal Dostları” gibi albümleri yayımlandı. 2001’de “Dünyanın En Zengin Adamıyım” adlı otobiyografisi çıktı; burada, “Ben zenginliği türkülerimde buldum,” demişti.

Âşık Mahzuni Şerif, halkın sesi olarak anılır. “Beri bakmaz yollar aşar / Mahzuni Şerif bir koç yiğit / Hak’tan gayri kula tapmaz” dizeleriyle kendini tanımlayan ozan, Anadolu’nun acılarını, umutlarını ve direncini türküleriyle ölümsüzleştirdi. Bugün hâlâ milyonlarca insan tarafından dinleniyor ve saygıyla anılıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

one × 5 =