Cengiz Özkan, 1967 yılında Sivas’ın Divriği ilçesinde doğdu. Ailesiyle birlikte küçük yaşta İstanbul’a taşınan Özkan, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Müziğe olan ilgisi erken yaşlarda başlayan sanatçı, 1980 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuvarı Çalgı Eğitim Bölümü’ne kabul edildi. 1991 yılında bu bölümden mezun olduktan sonra İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Halk Müziği Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2002 yılında Ayşenur Özkan ile evlenen sanatçının Ece (2003) ve Ali (2005) adında iki çocuğu vardır.

Müzik Kariyeri:
Cengiz Özkan’ın müzik kariyeri, 1988-1991 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Türk Halk Müziği İcra Heyeti’nde saz sanatçısı olarak başlamıştır. 1989 yılından itibaren TRT İstanbul Radyosu’nda bağlama sanatçısı olarak görev yapmaya devam etmektedir. Bağlama virtüözlüğü ve kendine has yorumuyla Türk halk müziğine önemli katkılar sağlamıştır.

Albümleri:
Kalan Müzik etiketiyle yayımlanan solo albümleri şunlardır:
Kırmızı Buğday (1997)

Ah İstanbul (1999)

Saklarım Gözümde Güzelliğini (2003, Âşık Veysel Türküleri)

Gelin (2005)

Hayalmest

Ayrıca Malatya Arguvanlı sanatçı Muharrem Temiz ile birlikte Yare Dokunma (2001) ve Yare Dokunma 2 albümlerini çıkarmıştır. Repertuarında “Elif Dedim,” “Bir Ay Doğar İlk Akşamdan Geceden,” “Ne Feryad Edersin Divane Bülbül” gibi türküler ve Alevi-Bektaşi geleneğinden nefesler ile deyişler öne çıkar.

Konserler ve Eğitim Çalışmaları:
Yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda konser veren Özkan, Türk halk müziğinin tanıtımına katkıda bulunmuştur. İTÜ Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuvarı, İzmit Belediye Konservatuvarı ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda öğretmenlik yapmıştır. Hâlen Bahçeşehir Üniversitesi Konservatuvarı’nda Ustalık Sınıfı’nda eğitim vermektedir.

Oyunculuk Deneyimi:
2007 yılında Pusat adlı dizide mahkûm bir ozanı canlandırarak kısa bir oyunculuk deneyimi yaşamıştır.

Müzikal Kimliği:
Cengiz Özkan, özellikle Alevi-Bektaşi geleneğinden gelen eserleri yorumlamadaki özgün tarzıyla tanınır. Bağlama çalımındaki ustalığı ve duygu yüklü sesi, onu Türk halk müziğinin önemli isimlerinden biri haline getirmiştir. Geleneksel türkülerin yanı sıra Âşık Veysel gibi ozanların eserlerine getirdiği yorumlarla da geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmıştır.