Alevilik Nedir? Alevilik Nasıl Doğdu? Alevilik Din Midir? Mezhep Midir?

Alevilik Nedir? Alevilik Nasıl Doğdu? Alevilik Din Midir? Mezhep Midir?
  • 0
  • 213
  • 14 Mart 2025
  • 1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
    Loading...
  • +
  • -

Aleviler, Hz Muhammed’in son peygamber olduğuna, Ali bin Ebu Talib’in ise veliliğine (imamlığına) inanırlar. Aleviler, ibadetlerini cemevinde yaparlar. Günlük ibadetleri Sabah, Akşam ve Gece Gülbeng’idir. Kadir Gecesi’yle bağlantılı olarak üç gün ve Muharrem ayında ise on iki gün oruç tutarlar.

Temel Özellikleri:
İnanç Sistemi: Alevilikte, Allah’ın birliği (tevhit), Hz. Muhammed’in peygamberliği ve Hz. Ali’nin özel bir konumu kabul edilir. Hz. Ali, Aleviler için hem dini hem de manevi bir lider olarak görülür ve “Ehl-i Beyt” (Peygamber’in ailesi) büyük saygı görür.

İbadet: Aleviler, geleneksel Sünni İslam’daki gibi beş vakit namaz kılmak yerine, daha çok “cem” adı verilen toplu ibadet törenlerini tercih ederler. Cem, müzik (özellikle saz), semah (ritüel dans) ve dualarla gerçekleştirilen bir ayindir.

Felsefe:
Alevilikte insan sevgisi, hoşgörü, eşitlik ve doğaya saygı gibi evrensel değerler ön plandadır. “Dört kapı kırk makam” öğretisi, insanın manevi olgunluğa ulaşma yolculuğunu ifade eder.

Gelenekler:
Alevilikte Hacı Bektaş Veli gibi önemli mutasavvıf figürler rehber kabul edilir. Muharrem orucu, Kerbela olaylarının anısına tutulan yas orucu gibi ritüeller de yaygındır.

Tarihsel Arka Plan:
Alevilik, İslam tarihindeki siyasi ve dini ayrışmalardan, özellikle Hz. Ali ve Ehl-i Beyt taraftarlarının oluşturduğu Şii hareketlerden etkilenmiştir. Ancak zamanla Türkmen gelenekleri, tasavvuf ve Anadolu’nun yerel kültürleriyle harmanlanarak özgün bir kimlik kazanmıştır.

Toplumsal Boyut:
Türkiye’de Aleviler, nüfusun önemli bir kısmını oluşturur (tam sayı tartışmalıdır, ancak milyonlarca Alevi olduğu tahmin edilir). Tarih boyunca ayrımcılık ve baskılarla karşılaşmış olsalar da, Alevilik zengin bir sözlü edebiyat (Deyişler, Nefesler) ve müzik geleneğiyle kültürel mirasa büyük katkı sağlamıştır.

Alevilikte ibadet, Sünni İslam’daki gibi standart beş vakit namaz ya da cami merkezli bir yapıya dayanmaz. Bunun yerine, Aleviler ibadetlerini daha çok toplu ve manevi bir atmosferde gerçekleştirirler. Alevilikte ibadet anlayışı, hem dini hem de felsefi bir derinlik taşır ve topluluk birliğini güçlendirmeyi amaçlar. İşte Alevilikteki ibadetlerin temel unsurları:

1. Cem İbadeti
Tanım: Cem, Alevilikte en önemli ibadet biçimidir. Toplumsal bir ayin olarak görülür ve Alevi topluluğunun bir araya gelerek ibadet ettiği, dua ettiği ve manevi sohbetler yaptığı bir törendir.

Yer: Genellikle “cem evi” adı verilen mekanlarda yapılır. Cem evleri, camilerden farklı olarak ibadetin yanı sıra kültürel ve sosyal etkinliklere de ev sahipliği yapar.

Yapısı:
Dede: Cem törenini bir “dede” ya da “pir” adı verilen dini önder yönetir. Dedeler, Alevi toplumunda saygı duyulan ve rehberlik eden kişilerdir.

On İki Hizmet: Cem, belirli görevlerin (hizmetlerin) topluluk üyeleri tarafından yerine getirilmesiyle yürütülür. Örneğin, zakir (saz çalıp deyiş söyleyen), süpürgeci (temizlik yapan) gibi roller vardır.

Semah: Ritüel dans olarak bilinen semah, cemde önemli bir yer tutar. Semah, insanın evrenle ve Tanrı ile birliğini sembolize eder.

Müzik ve Deyiş: Saz eşliğinde söylenen deyişler ve nefesler, ibadetin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu şiirler genellikle Hz. Ali, Ehl-i Beyt ve tasavvufi temaları işler.

Dua ve Gülbang: Cem, özel dualar (gülbang) ile başlar ve biter. Bu dualar, topluluğun birliğini ve barış dileklerini içerir.
Amaç: Cem, sadece Tanrı’ya yakarmak değil, aynı zamanda topluluk içinde dayanışmayı sağlamak, dargınlıkları çözmek ve bireylerin manevi arınmasını gerçekleştirmektir.

2. Muharrem Orucu ve Matem
Tanım: Muharrem ayı, Aleviler için Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesi nedeniyle yas tutulduğu bir dönemdir. 10 veya 12 gün boyunca oruç tutulur.

Uygulama: Bu oruç, Sünni İslam’daki Ramazan orucundan farklıdır. Genellikle et, süt ürünleri gibi hayvansal gıdalardan uzak durulur ve su içmek serbesttir. Amaç, aç kalmaktan ziyade yas ve anma bilincini yaşamaktır.

Aşure: Muharrem orucunun bitiminde “aşure” günü kutlanır. Bu günde, farklı malzemelerle yapılan aşure çorbası pişirilip komşularla paylaşılır; bu, bereket ve dayanışmayı simgeler.

3. Hızır Orucu
Tanım: Hızır, Alevilikte darda kalanlara yardım eden mitolojik ve manevi bir figür olarak kabul edilir. Genellikle şubat ayında 3 gün Hızır orucu tutulur.

Uygulama: Bu oruçta da hayvansal gıdalardan kaçınılır ve dua edilir. Hızır’ın bereket ve yardım getirmesi için niyazda bulunulur.

4. Kurban ve Adak
Tanım: Aleviler, dini bayramlarda ya da özel durumlarda (dileklerin gerçekleşmesi gibi) kurban kesebilirler.

Uygulama: Kurban eti, toplulukla paylaşılır ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Bu, dayanışma ve yardımlaşma ruhunu yansıtır.

5. Günlük İbadet
Alevilikte bireysel ibadet, genellikle içsel bir yakarış ve dua şeklinde gerçekleşir. Resmi bir namaz zorunluluğu yoktur; bunun yerine “niyaz” (Tanrı’ya yöneliş) ve gönülden dua ön plandadır. Bazı Aleviler, “secde” olarak Hz. Ali’ye ve Ehl-i Beyt’e saygılarını ifade ederler.

Felsefi Temel:
Alevilikte ibadet, şekilden çok öze önem verir. “Camide hacet, meyhanede vecd aramam” gibi deyişler, ibadetin mekanla sınırlı olmadığını, kalbin temizliği ve insanın ahlaki duruşuyla anlam kazandığını vurgular. Bu nedenle Aleviler, ibadeti bir sevgi ve insanlık yolculuğu olarak görürler.

12 İmam Kimlerdir?
Alevilikte ve Şiilikte kabul edilen 12 İmam sırasıyla şunlardır:
Hz. Ali (Ali bin Ebu Talib): Hz. Muhammed’in amcasının oğlu ve damadı, ilk imam. Aleviler için özel bir yere sahiptir; “Şah-ı Velayet” olarak anılır.

Hz. Hasan (Hasan bin Ali): Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın büyük oğlu, ikinci imam.

Hz. Hüseyin (Hüseyin bin Ali): Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın küçük oğlu, üçüncü imam. Kerbela’da şehit edilmesi, Alevilikte derin bir yas ve anma kültürü oluşturmuştur.

İmam Zeynel Abidin (Ali bin Hüseyin): Hz. Hüseyin’in oğlu, dördüncü imam.

İmam Muhammed Bakır (Muhammed bin Ali): Zeynel Abidin’in oğlu, beşinci imam.

İmam Cafer Sadık (Cafer bin Muhammed): Muhammed Bakır’ın oğlu, altıncı imam. Alevilikte “Caferi” mezhebinin kurucusu olarak da bilinir ve büyük saygı görür.

İmam Musa Kazım (Musa bin Cafer): Cafer Sadık’ın oğlu, yedinci imam.

İmam Ali Rıza (Ali bin Musa): Musa Kazım’ın oğlu, sekizinci imam.

İmam Muhammed Taki (Muhammed bin Ali): Ali Rıza’nın oğlu, dokuzuncu imam.

İmam Ali Naki (Ali bin Muhammed): Muhammed Taki’nin oğlu, onuncu imam.

İmam Hasan Askeri (Hasan bin Ali): Ali Naki’nin oğlu, onbirinci imam.

İmam Muhammed Mehdi (Muhammed bin Hasan): Hasan Askeri’nin oğlu, onikinci imam. “Gizlenen İmam” ya da “Mehdi” olarak bilinir. Aleviler ve Şiiler, onun bir gün geri döneceğine inanır.
Alevilikte 12 İmam’ın Önemi:
Ehl-i Beyt Sevgisi: 12 İmam, Hz. Muhammed’in soyunu devam ettiren Ehl-i Beyt’in temsilcileridir. Aleviler, Ehl-i Beyt’e olan sevgiyi inançlarının merkezi kabul eder.

Kerbela ve Yas: Üçüncü imam Hz. Hüseyin’in 680 yılında Kerbela’da Yezid tarafından şehit edilmesi, Alevilikte büyük bir trajedi olarak anılır. Bu olay, Muharrem orucu ve matem ritüellerinin temelini oluşturur.

Manevi Rehberlik: 12 İmam, Alevilere doğruyu ve adaleti öğreten rehberlerdir. Her biri, ahlaki ve dini değerlerin taşıyıcısı olarak görülür.

Deyişler ve Dualar: Alevi cemlerinde ve günlük dualarda 12 İmam sıkça anılır. Örneğin, “On İki İmam aşkına” ifadesi, niyazlarda ve deyişlerde yaygın bir şekilde kullanılır.
12 İmam ve Alevi Ritüelleri:
Cem Törenleri: Cemlerde 12 İmam’a dua edilir, onların isimleri zikredilir ve anılarına saygı gösterilir.

Muharrem Orucu: Hz. Hüseyin’in şehit edildiği Muharrem ayı, 12 İmam’a ithaf edilen bir yas dönemidir. Oruç ve anma etkinlikleri bu bağlamda düzenlenir.

Sembolizm: 12 İmam, Alevilikte adaletin, mazlumun yanında olmanın ve haksızlığa karşı durmanın sembolüdür.

Felsefi ve Tarihsel Bağlam:
Alevilikteki 12 İmam inancı, Şii İslam’daki İmamet anlayışından gelir, ancak Alevilik bu kavramı kendi tasavvufi ve kültürel dokusuyla harmanlamıştır. Örneğin, 12. İmam Mehdi’nin “gizlenmesi” (gaybet), Alevilikte bazen daha mistik bir şekilde yorumlanır ve insanın içsel yolculuğuyla ilişkilendirilir.
Sonuç olarak, Alevilikte 12 İmam, sadece dini liderler değil, aynı zamanda sevgi, adalet ve insanlık değerlerinin temsilcileridir. Bu inanç, Alevi kimliğinin ve ibadetlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Daha fazla detay istersen, örneğin belirli bir imamın Alevilikteki yeri hakkında, sormaktan çekinme!

Alevilerin kutsal günleri nelerdir?

Alevilikte önemli günler, genellikle dini, manevi ve toplumsal anlamlar taşıyan olaylarla bağlantılıdır. Bu günler, Alevilerin inançlarını, tarihlerini ve değerlerini yansıtır; çoğu zaman ibadet, anma ve dayanışma etkinlikleriyle kutlanır ya da anılır.

İşte Alevilikte öne çıkan önemli günler:
1. Muharrem Ayı ve Matem
Tarih: Hicri takvime göre Muharrem ayının ilk gününden itibaren, genellikle 10 veya 12 gün sürer. Miladi takvimde her yıl değişir (örneğin, 2025’te temmuz-ağustos civarında olabilir).

Anlamı: Hz. Hüseyin’in 680 yılında Kerbela’da şehit edilmesi anılır. Bu olay, Aleviler için büyük bir yas ve adalet sembolüdür.

Uygulama:
Muharrem Orucu: 10 ya da 12 gün boyunca oruç tutulur. Genellikle hayvansal gıdalardan uzak durulur, su içmek serbesttir. Amaç, aç kalmaktan çok yas ve anma bilincini yaşamaktır.

Matem: Eğlenceden kaçınılır, düğün gibi etkinlikler yapılmaz.

Aşure Günü: Orucun sonunda (genelde 10. veya 12. günden sonra) aşure çorbası pişirilir ve dağıtılır. Aşure, bereket, paylaşım ve Hz. Nuh’un tufandan kurtuluşunu simgeler.
2. Hızır Günleri ve Hızır Orucu
Tarih: Genellikle şubat ayının ikinci haftasında, 13-14-15 Şubat gibi 3 gün boyunca kutlanır. Kesin tarih yöreden yöreye değişebilir.

Anlamı: Hızır, Alevilikte darda kalanlara yardım eden, iyiliği ve bereketi temsil eden mitolojik ve manevi bir figürdür. Bu günler, Hızır’a dua ve niyazla geçer.

Uygulama:
Hızır Orucu: 3 gün boyunca oruç tutulur; genellikle hayvansal gıdalardan kaçınılır.

Lokma ve Niyaz: Oruç sonrası lokma dağıtılır, Hızır’ın bereketi için dualar edilir.

Hızır Cemi: Bazı bölgelerde Hızır adına cem törenleri düzenlenir.
3. Gadir-i Hum Bayramı
Tarih: Hicri takvime göre Zilhicce ayının 18. günü (Miladi takvimde her yıl değişir).

Anlamı: Hz. Muhammed’in Veda Haccı dönüşünde Hz. Ali’yi “Müminlerin Emiri” (Velisi) olarak ilan ettiği gün kabul edilir. Aleviler için Hz. Ali’nin imamlığının başlangıcıdır.

Uygulama: Dualar edilir, cem düzenlenebilir ve bu olay anılarak kutlamalar yapılır. Şii topluluklarla ortak bir bayramdır.
4. Hacı Bektaş Veli Anma Günü
Tarih: Genellikle 16-18 Ağustos tarihlerinde, Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde büyük bir törenle anılır.

Anlamı: Alevilikte önemli bir mutasavvıf ve rehber olan Hacı Bektaş Veli’nin vefatı ve mirası anılır. Onun öğretileri (hoşgörü, insan sevgisi) Aleviliğin temelini oluşturur.

Uygulama: Hacıbektaş’ta festivaller, semah gösterileri, cem törenleri ve ziyaretler düzenlenir. Türbesi ziyaret edilir.
5. Nevruz
Tarih: 21 Mart (Bahar ekinoksu).

Anlamı: Nevruz, Aleviler için doğanın uyanışı ve yenilenmeyi simgeler. Ayrıca Hz. Ali’nin doğum günü (bazı kaynaklara göre) ve evrensel barış günü olarak da kutlanır.

Uygulama: Ateşler yakılır, semah dönülür, lokma paylaşılır. Nevruz, aynı zamanda Türk dünyasında da yaygın bir bahar bayramıdır.
6. Kurban Bayramı
Tarih: Hicri Zilhicce ayının 10-13. günleri (Miladi takvimde değişir).

Anlamı: İslam’daki Kurban Bayramı, Aleviler tarafından da kutlanır ancak daha çok paylaşım ve dayanışma vurgusuyla anılır.

Uygulama: Kurban kesilir, et ihtiyaç sahipleriyle paylaşılır. Bazı Aleviler, bu bayramı Sünni geleneklerden farklı olarak sade bir şekilde geçirebilir.
7. Aşure Günü
Tarih: Muharrem ayının 10. veya 12. gününden sonra (Muharrem orucuyla bağlantılı).

Anlamı: Kerbela yasının bitişi ve bereketin paylaşımı olarak görülür. Hz. Nuh’un tufandan kurtuluşu gibi çeşitli anlamlar da yüklenir.

Uygulama: Aşure çorbası yapılır, komşulara ve akrabalara dağıtılır.
Diğer Önemli Günler:
Hz. Ali’nin Doğum Günü: Bazı Alevi toplulukları, Hz. Ali’nin doğumunu Nevruz ile ilişkilendirir veya ayrı bir gün olarak anar.

Kerbela Günü: Muharrem’in 10. günü (Aşure Günü’nden bağımsız olarak anma yapılabilir).
Genel Özellikler:
Alevilikte bu günler, sadece dini ritüellerle değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma, paylaşım ve manevi arınma ile anlam kazanır.

Tarihler genellikle Hicri takvime bağlı olduğu için Miladi takvimde her yıl değişir. Yerel gelenekler de kutlamaların biçimini etkileyebilir.

Hz. Ali’nin Alevilikteki Yeri:
Alevilikte Hz. Ali, inancın merkezinde yer alan en önemli figürlerden biridir ve özel bir konuma sahiptir. Aleviler için Hz. Ali, sadece Hz. Muhammed’in damadı ve amcasının oğlu değil, aynı zamanda onun manevi mirasının taşıyıcısı, ilk imam ve “Velayet” makamının sahibi olarak görülür. “Şah-ı Velayet” ya da “Aliyyel Murtaza” gibi unvanlarla anılır.

Alevilikte Hz. Ali’ye duyulan sevgi ve saygı, hem dini hem de felsefi bir derinlik taşır; onun kişiliği, adaleti ve bilgeliği Alevi inancının temel taşlarından biridir.

Manevi Liderlik (İmamet):
Aleviler, Hz. Muhammed’in vefatından sonra liderliğin (hilafetin) Hz. Ali’ye geçmesi gerektiğine inanır. Bu inanç, Şii İslam’la ortak bir noktadır ve “Gadir-i Hum” olayıyla desteklenir. Hz. Muhammed’in, Veda Haccı dönüşünde Hz. Ali’yi “Müminlerin Velisi” olarak ilan ettiği kabul edilir.

Hz. Ali, 12 İmam’ın ilki olarak Alevilikte imamlık zincirinin başlangıcıdır.
Ehl-i Beyt’in Temeli:
Hz. Ali, Hz. Fatıma ile evliliğinden doğan Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in babasıdır. Bu nedenle Ehl-i Beyt’in (Peygamber’in ailesi) temel direği sayılır. Aleviler, Ehl-i Beyt’e derin bir sevgi besler ve bu sevgi Hz. Ali ile başlar.
Adalet ve Bilgelik Sembolü:
Hz. Ali, adaletli yönetimi, cesareti ve bilgeliğiyle tanınır. Aleviler, onun hayatını örnek alır ve “Hakkı tutup kaldırmak” ilkesini benimser. Bu, Alevilikte haksızlığa karşı duruşun da bir dayanağıdır.

Tasavvufi açıdan, Hz. Ali’nin ilmi ve batıni (içsel) bilgiye sahip olduğu düşünülür. “İlim şehri benim, kapısı Ali’dir” hadisi, Aleviler tarafından sıkça vurgulanır.
Kerbela ve Mazlumiyet:
Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesi, Alevilikte önemli bir yer tutar. Bu olay, Hz. Ali’nin soyuna yapılan zulmün bir sembolü olarak görülür ve Muharrem yasını şekillendirir. Hz. Ali, bu bağlamda mazlumiyetin ve direnişin kökeni olarak anılır.
Hz. Ali’nin Alevi İbadetlerindeki Yeri:
Cem Törenleri: Cemlerde Hz. Ali’ye dualar edilir, onun adı zikredilir ve “Ya Ali” nidasıyla niyazda bulunulur. Semahlar ve deyişler genellikle Hz. Ali’yi yüceltir.

Deyişler ve Nefesler: Alevi ozanları, Hz. Ali’yi konu alan sayısız şiir yazmıştır. Örneğin, Pir Sultan Abdal’ın “Ali’yi severim candan içeru” gibi dizeleri, bu sevgiyi ifade eder.

Niyaz: Aleviler, dua ederken sıkça “Hz. Ali aşkına” ya da “On İki İmam aşkına” derler. Hz. Ali’ye secde ya da niyaz, manevi bir saygı göstergesidir.
Hz. Ali ile İlgili Önemli Günler:
Gadir-i Hum Bayramı: Hz. Ali’nin velayetinin ilan edildiği gün olarak kutlanır (Zilhicce 18).

Nevruz: Bazı Alevi toplulukları, Nevruz’u Hz. Ali’nin doğum günüyle ilişkilendirir.

Muharrem: Hz. Ali’nin soyundan gelen Hz. Hüseyin’in anılmasıyla dolaylı olarak Hz. Ali de yad edilir.
Felsefi ve Mistik Boyut:
Alevilikte Hz. Ali, sadece歴史sel bir figür değil, aynı zamanda “Hakk’ın tecellisi” (Tanrı’nın yansıması) olarak görülür. Tasavvufi yorumlarda, Hz. Ali’nin Tanrı ile insan arasındaki bir köprü olduğu düşünülür. “Ali’da Hak, Hak’ta Ali” anlayışı, bu mistik yaklaşımı yansıtır.

“Dört Kapı Kırk Makam” öğretisinde, Hz. Ali’nin ahlakı ve yolu, manevi olgunluğa ulaşmanın rehberi kabul edilir.
Tarihsel Bağlam:
Hz. Ali, 601-661 yılları arasında yaşamış, İslam’ın dördüncü halifesi olmuş ve Şii-Alevi geleneklerinde ilk imam olarak kabul edilmiştir. Aleviler, onun Emevîler tarafından dışlanmasını ve şehit edilmesini (Kûfe’de zehirli kılıçla öldürülmesi), haklılığın ve mazlumiyetin bir göstergesi olarak görür.
Sonuç:
Alevilikte Hz. Ali, sevgi, adalet, bilgelik ve manevi liderliğin sembolüdür. O, Alevilerin inanç dünyasında hem tarihsel bir şahsiyet hem de ilahi bir ilham kaynağıdır. Alevi deyişlerinde, dualarında ve ritüellerinde Hz. Ali’nin adı, birleştirici ve kutsal bir unsur olarak sürekli yankılanır.

Alevilikte Namaz Var mı?
Şekilden Öze Vurgu: Alevilikte ibadet, biçimsel kurallardan ziyade içsel bir anlam taşır. “Namaz” kelimesi Arapça’da “yaklaşma, yakınlaşma” anlamına gelir ve Aleviler bunu Tanrı’ya gönülden yönelmek olarak yorumlar. Bu nedenle, bazı Aleviler namazı fiziksel bir ritüelden çok manevi bir duruş olarak görür.

Cem’in Yeri: Aleviler, beş vakit namaz yerine cem ibadetini esas alır. Cem, toplu bir ayin olup dua, semah, müzik ve sohbet içerir. Alevi inancında cem, namazın da ötesinde bir ibadet olarak kabul edilir ve “Hakka yürümenin” bir yolu sayılır.

Tarihsel ve Felsefi Nedenler: Alevilik, İslam tarihindeki Ehl-i Beyt taraftarlığından ve tasavvufi geleneklerden etkilenmiştir. Sünni İslam’daki namaz pratiği, Emevîler döneminde standartlaştığı için bazı Aleviler bunu “şekilcilik” ya da “siyasi otoritenin dayatması” olarak algılamış ve kendi ibadet tarzlarını geliştirmiştir.

Alevilerin çoğunluğu, Sünni İslam’daki gibi düzenli beş vakit namaz kılmaz. Bunun yerine ibadetlerini cem, dua, oruç ve semah gibi kendilerine özgü pratiklerle yerine getirirler. Ancak bireysel olarak namaz kılan Aleviler de bulunabilir; bu, kişinin kendi inanç yorumuna ve yaşam tarzına bağlıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

one × 1 =